aklına

listen to the pronunciation of aklına
Türkisch - Englisch

Definition von aklına im Türkisch Englisch wörterbuch

akıl
wisdom
akıl
{i} intelligence

Someone famous said that imagination is more important than intelligence. - Ünlü biri hayal akıldan daha önemlidir dedi.

akıl
mind

One should bear in mind that time is money. - İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.

The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place. - Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.

akıl
wit

She knows better than to argue with him. - O, onunla tartışmayacak kadar akıllıdır.

I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single! - Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!

akıl
reason

This reasoning is really insane. - Bu akıl yürütme gerçekten delice.

This is an elementary error of reasoning. - Bu akıl yürütme ile ilgili temel bir hatadır.

aklına gelmemek
escape
aklına getirmek
remind
aklına sokmak
implant
aklına girmek
To enter the mind
aklına eseni yapan
wanton
aklına eseni yapmak
to act according to one's whims
aklına esmek
to have sudden wish to do sth
aklına geleni söylemek
say whatever comes uppermost
aklına gelivermek
rush into one's mind
aklına gelmek
to occur to, to come back (to sb)
aklına gelmek
come to one's mind
aklına gelmek
enter one's head
aklına gelmek
recur to one's memory
aklına gelmek
come back
aklına gelmek
think of
aklına gelmek
occur one's mind
aklına getirmek
a) to remind sb of sth, to evoke b) to call back to mind
aklına getirmek
recollect smb
aklına getirmek
call to mind
aklına koymak
to have made up one's mind to
aklına koymak
resolve
aklına koymuş
bent
aklına parlak bir fikir gelmek
to hit on a good idea
aklına sokma
implantation
aklına sokmak
to implant, to impress (up)on
aklına takmak
to be obsessed by/with
aklına takılmak
to obsess
aklına uymak
to be tempted by sb and do sth silly
akıl
{i} memory
aklına gelmek
occur to
akıl
brain

Who is the brains of this operation? - Bu operasonun akıl hocaları kimdi?

The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy. - Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.

akıl
mental

Some mental illnesses already have a cure. - Bazı akıl hastalıklarının zaten tedavisi var.

Tom is in a mental institution. - Tom bir akıl hastanesinde.

akıl
{i} advice

It was wise for you not to follow his advice. - Onun tavsiyesine uymamanız akıllıca oldu.

He was wise enough to take her advice. - Ondan tavsiye alacak kadar akıllıydı.

akıl
gray matter
akıl
{i} Psyche
aklına gelmek
occur to one
aklına gelmek
come to mind
aklına gelmek
come into one's head
aklına gelmek
remember
aklına gelmek
came to one's mind
aklına gelmek
come back to his memory
aklına gelmek
come back to one's memory
aklına gelmek
occurred to one
aklına gelmek
think about
aklına gelmek
come back to somebody
akıl
guidance
akıl
understanding
akıl
long
akıl
idea

My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot. - Benim ideal kadınım, düzgün, akıllı ve çok dillidir.

The ideal woman for me would be well-mannered, intelligent and a polyglot. - Benim için ideal kadın, iyi huylu, akıllı ve birçok dilli olacaktır.

aklına gelmek
enter one's mind
akıl
headpiece
akıl
intellect

Health and intellect are the two blessings of life. - Sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.

akıl
sapience
akıl
mentality
akıl
fettle
akıl
head

I admit he's smart, but does he have to talk over everyone's heads all the time? - Onun akıllı olduğunu kabul ediyorum ama o her zaman karşısındakinin anlayamayacağı şekilde konuşmak zorunda mı?

You've got a good head on your shoulders. - Sen akıllı ve zeki birisin.

akıl
discernment
Akıl
rational faculty
akıl
ıntellect
kırk yıl düşünse aklına gelmemek
Eude someone
aklına gelmek
conceive
aklına gelmek
cross one's mind
akıl
senses
akıl
comprehension
akıl
mind, comprehension
akıl
nous
akıl
strength of mind
akıl
idea, opinion, thought
akıl
chump
akıl
intelligence, brain, reason " us; memory" " bellek; advice" " öğüt; opinion, idea
akıl
consciousness
akıl
loaf
akıl
reason, intelligence; wisdom, discernment, discretion
akıl
bean
akıl
grey matter
akıl
prudence
akıl
sense
akıl
psycho
akıl
pate
akıl
prudent
akıl
sentient
birden aklına gelmek
rush into one's mind
kimin aklına gelirdi ki
who would have thought
tekrar aklına gelmek
recur
Türkisch - Türkisch

Definition von aklına im Türkisch Türkisch wörterbuch

Akıl
(Osmanlı Dönemi) DERS
âkıl
(Osmanlı Dönemi) akıllı
akıl
Vaka'nin duyu organlarıyla hissedilip beyne nakledilmesi ve on bilgilerle yoğrulup yorumlanması
AKIL
(Osmanlı Dönemi) Bak: Akl
Akıl
(Osmanlı Dönemi) MECR
Akıl
(Osmanlı Dönemi) UNAB
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HULÜM
Akıl
(Osmanlı Dönemi) SEDAD
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HÜRMAN
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HULM
Akıl
(Osmanlı Dönemi) MİRRE
Akıl
(Osmanlı Dönemi) CÂL
Akıl
us
akıl
Hafıza, bellek
akıl
Düşünce, kanı
akıl
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us: "Akıl yaşta değil baştadır."- Atasözü
akıl
Düşünce, kanı: "Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve!"- A. K. Tecer
akıl
Öğüt, salık verilen yol
akıl
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
akıl
Hafıza, bellek: "Hâlâ aklımda o tufan yağmuru."- C. S. Tarancı. Öğüt, salık verilen yol
akıl
Düşünce, niyet
ÂKIL
(Osmanlı Dönemi) (E) Uyanık. Aklı başında. Tedbirli. Düşüncesi sağlam. Huşyâr