We saw a lake far below.
 - Biz çok aşağıda bir göl gördük.
The reason why we cannot support his view will be given below.
 - Onun görüşünü destekleyememizin nedeni aşağıda verilecektir.
We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
 - Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
The cat on the tree came down to me.
 - Ağaçtaki kedi bana doğru aşağıya geldi.
There is no reason for you to feel inferior to anyone.
 - Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur.
The bad thing about inferiority complexes is that the wrong people have them.
 - Aşağılık kompleksleri hakkında kötü şey onlara yanlış insanların sahip olması.
The actual price was lower than I had thought.
 - Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
Hanover is the capital of Lower Saxony.
 - Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
He pushed the car downhill.
 - O arabayı yokuş aşağı itti.
Things are definitely going downhill.
 - İşler kesinlikle yokuş aşağı gidiyor.
You can watch movies with English subtitles using this link.
 - Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.
The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
 - Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.
We went downstairs to have breakfast.
 - Kahvaltı yapmak için aşağı kata indik.
Dan came back downstairs.
 - Dan aşağı kata geri geldi.
The actual price was lower than I had thought.
 - Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
Tom started bouncing up and down on the bed.
 - Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
They bounced up and down.
 - Onlar yukarı aşağı zıpladı.
It's better to be approximately right than completely wrong.
 - Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.