- Definition von özellik im Türkisch Englisch wörterbuch
- characteristic The Japanese language has many distinctive characteristics. -Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var. 
 Japan has many different characteristics. -Japonya'nın birçok farklı özellikleri var. 
 
- feature It's a feature, not a bug. -Bu bir özellik, bir hata değil. 
 Because of its origins, Canadian English has features of both American and British English. -Onun kökeninden dolayı, Kanada İngilizcesi hem Amerikan hem de İngiliz İngilizcesi ile ilgili özelliklere sahiptir. 
 
- speciality 
- property Superconductivity is a physical property. -Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir. 
 Superconductivity is a physical property. -Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir. 
 
- characteristics The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees. -Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti. 
 These are characteristics of the spoken language. -Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir. 
 
- attribute 
- peculiarity 
- feature, peculiarity, character, characteristic, attribute, property, qualification, quality, nature 
- hallmark 
- texture 
-  (Bilgisayar) option
- streak 
- stamp 
- particulate 
- qualification 
- commonality 
- plate-mark 
- particularization 
- specific Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut. -O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti. 
 When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs. -Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. 
 
- strain 
- singular 
- characteristic feature 
- privateness 
- private 
- specialty 
- plate mark 
- special feature, peculiarity, characteristic 
- cachet 
- singularity 
- specification Specifications and price are subject to change. -Teknik özellikler ve fiyat değişebilir. 
 
- particularity 
- quiddity 
- character Japan has many different characteristics. -Japonya'nın birçok farklı özellikleri var. 
 The Japanese language has many distinctive characteristics. -Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var. 
 
- phil. attribute, property 
- quality 
- attribution 
- characteristic , feature 
- point I want to emphasize this point in particular. -Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum. 
 The teacher particularly emphasized that point. -Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı. 
 
- special feature 
- particular I am pleased with this vivid portrait in particular. -Ben özellikle bu canlı portreden memnunum. 
 I don't think Tom is particularly handsome. -Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum. 
 
- idiosyncrasy 
- hall mark 
- nature 
- trait Courage is a wonderful trait. -Cesaret harika bir özelliktir. 
 North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits. -Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız. 
 
- individuality 
- eligibility 
- genius 
- special It is important to pay special attention to your love life. -Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir. 
 
-  (Nükleer Bilimler) features She was a girl with finely chiseled features. -O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı. 
 Can you tell us about some of the natural features of that area? -O bölgenin doğal özelliklerinin bazılarından bahsedebilir misiniz? 
 
- characteristic, feature 
- lineament 
- özellik belirleme
- identity mapping 
- özellik denetleyicisi
-  (Bilgisayar) property inspector
- özellik ekle
-  (Bilgisayar) add property
- özellik ekle
-  (Bilgisayar) add feature
- özellik taşı
- feature 
- özellik vektörü
- feature vector 
- özellik çıkarma
- feature extraction 
- özellik çıkarımı
- feature extraction 
- özellik al
-  (Bilgisayar) get properties
- özellik analizi
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) feature analysis
- özellik ayarla
-  (Bilgisayar) set properties
- özellik belirle
-  (Bilgisayar) set property
- özellik gizle
-  (Bilgisayar) hide property
- özellik izleme
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) feature tracking
- özellik kaydet
-  (Bilgisayar) save property
- özellik kullanılamıyor
-  (Bilgisayar) feature unavailable
- özellik listesi
- property list 
- özellik oranlama
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) trait-rating
- özellik profili
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) trait profile
- özellik sil
-  (Bilgisayar) delete property
- özellik taşımak
- have the characteristics of 
- özellik teorileri
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) trait theories
- özellik yitimi
-  (Dilbilim) feature loss
- özellik örgütlenmesi
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) trait organization
- özgülük, özellik, hasiyet
- individuality, property, hasiyet 
- ayırıcı özellik
- hallmark 
- kişisel özellik
- trait 
- fiziki özellik
- physical feature 
- kalıtımsal özellik taşıyan gen
- factor 
- karakteristik özellik
- parameter 
- özellikler
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) traits North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits. -Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız. 
 The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage. -Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti. 
 
- ayırt edici özellik
- characteristic 
- ayırt edici özellik
- feature 
- ayırt edici özellik
-  (Askeri) distinction
- ayırt edici özellik
- distinctive 
- ayırıcı özellik
-  (Bilgisayar) characteristic
- ayırıcı özellik
-  (Dilbilim) distinctive
- belirleyici özellik
- feature 
- coğrafik özellik
- geographical feature 
- değerli özellik
- virtue 
- dramatik özellik
- drama 
- duruk özellik
- static characteristic 
- eklenik özellik
- additive property 
- erkekçe bir özellik
- virility 
- garip özellik
- oddity 
- hakim özellik
-  (Tıp) dominant
- irsi özellik
- strain 
- karakteristik özellik
-  (Tıp) characteristic feature
- kişisel özellik
- personality trait 
- kişisel özellik
- idiosyncrasy 
- teknik özellik
-  (Ticaret) technical specification
- tipik özellik
- characteristic feature 
- tuhaf özellik
- idiosyncracy 
- yararlı özellik
- virtue 
- önemli özellik
- virtue 
- özellikler
-  (Bilgisayar) properties for
- özellikler
- specification Specifications and price are subject to change. -Teknik özellikler ve fiyat değişebilir. 
 
- özellikler
-  (İnşaat) requirement
- ayırt edici özellik
- distinctiveness 
- tipik özellik
- sample 
- doğal özellik
- natural features 
- nitelik, özellik, ölçü, boyut
- quality, features, dimensions, size 
- özellikler
- properties There are no common properties shared by all games. -Tüm oyunlar tarafından paylaşılan ortak özellikler yoktur. 
 She believes that jade has medicinal properties. -O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır. 
 
- özellikler
- features Kate has very good features. -Kate'in çok güzel özellikleri var. 
 Could you explain all the safety features to me once again? -Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin? 
 
- afin özellik
- affine property 
- amerikalılara özgü özellik
- Americanism 
- ana özellik
- key feature 
- anahtar özellik
-  (İnşaat) key property
- ayırt edici özellik olmak
- characterize 
- ayırıcı özellik
- plate mark 
- ayırıcı özellik
- accent 
- ayırıcı özellik
- criterion 
- ayırıcı özellik yitimi
-  (Dilbilim) feature loss
- belirgin özellik
- trademark 
- birim özellik
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) unit character
- bürünsel özellik
-  (Dilbilim) prosodic feature
- coğrafi özellik
- geography 
- dil içi özellik
-  (Dilbilim) intralinguistic
- dilbilgisel özellik
-  (Dilbilim) taxeme
- dinamik özellik
-  (Havacılık) dynamic properties
- dismorfik özellik
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) dysmorphic feature
- dokunaklı özellik
- pathos 
- dominant özellik
- dominant 
- esas özellik
- essential 
- fiziksel özellik
- physical characteristic 
- fiziksel özellik
- physical property 
- fizyolojik özellik
- physiological property 
- göze çarpan özellik
- striking feature 
- güvenlik yardımı; seçici özellik (Küresel Konumlama Sistemi (GPS)); baş danışman
-  (Askeri) security assistance; selective availability (GPS); senior adviser; situational awareness; staging area; stand-alone switch
- harita özellik adlarından
-  (Bilgisayar) map feature names
- hidrolojik özellik
- hydrology 
- ikili özellik
-  (Dilbilim) binary feature
- ikili özellik teorisi
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) dual aspect theory
- ikincil özellik
-  (Dilbilim) secondary feature
- intensif özellik
-  (Kimya) intensive property
- işitsel özellik
-  (Dilbilim) acoustic property
- kilit özellik
- key feature 
- kimyasal özellik
- chemical energy 
- kimyasal özellik
- chemical property 
- kimyasal özellik
- chemical properly 
- kişiye özellik
- privity 
- kişiye özellik
- privacy 
- klinik özellik
-  (Tıp) clinical feature
- kostik özellik
- causticity 
- kuruluş temel özellik verileri
-  (Askeri) foundation feature data
- kökendışı özellik
-  (Dilbilim) inorganic feature
- köpüklü özellik
- foaminess 
- mekanik özellik
- mechanical property 
- metin veya özellik
-  (Bilgisayar) text or property
- olumlu özellik
- positive feature 
- olumlu özellik
- favorable feature 
- olumsuz özellik yanlılığı
-  (Pisikoloji, Ruhbilim) trait negativity bias
- oluşumsal özellik
- constitutive property 
- psikolojik özellik
-  (Tıp) psychological feature
- sinirlere has özellik
-  (Anatomi) neurility
- siyasi özellik
- political character 
- sonradan kazanılan özellik
- acquired characteristic 
- soydan geçen özellik
- heredity 
- tanımlayıcı özellik
-  (Kimya) defining characteristics
- teknik özellik
- technicality 
- temel özellik
- crux 
- temel özellik
- key feature 
- termal özellik
- thermal characteristic 
- yapısal özellik
- idiosyncrasy 
- yeğinsel özellik
-  (Kimya) intensive property
- çevresel özellik
-  (Dilbilim) allophonic feature
- çeşit özellik belgesi
-  (Tarım) variety description
- çeşit özellik formu
-  (Tarım) variety id document
- ölçülebilir özellik
-  (Denizbilim) morphometric character
- özellikler
- makings 
- üstün özellik sürüşü
- performance driving 
- ıngilizlere özgü özellik
- Anglicism 
- ısıl özellik
- thermal property