Önce göçmenler, sonra sen. Sosyal yamyamlığın çözümü tek vücut olmaktır.
- Zuerst die Immigranten, dann du. Unsere Solidarität ist die Antwort auf den sozialen Kannibalismus.
Bir kere daha uyuyacağız ve sonra Paskalya. İyi geceler ve tatlı rüyalar.
- Noch einmal schlafen und dann ist Ostern. Gute Nacht und süße Träume.
O zamanda televizyon seyrediyordum.
- I was watching TV then.
Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
- I apologized, but even then she wouldn't speak to me.
O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum.
- In that case, I think you should come in today.
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
- The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.
- If you want to become my friend, then also become the friend of my friend.
Öyleyse onu görmediğine inanamam.
- I cannot believe you did not see him then.
O takdirde, öyle olsun.
- In that case, so be it.
If you didn't know me that way then you simply didn't know me.
- Wenn du mich nicht so gekannt hast, dann hast du mich einfach gar nicht gekannt.
If you see a mistake, then please correct it.
- Wenn du einen Fehler siehst, dann korrigiere ihn bitte.