There are footprints of a cat on the table.
- Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.
The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.
- Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
I have a pain in my little toe.
- Küçük ayak parmağımda ağrı var.
I have a pain in my little toe.
- Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
You should read the newspapers in order to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için gazeteler okumalısın.
I read books and magazines to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için kitaplar ve dergiler okurum.
Tom often runs errands for Mary.
- Tom sık sık Mary'nin ayak işlerini yapar.
Tom spent the morning doing errands.
- Tom sabahı ayak işleri yaparak geçirdi.
You should read the newspapers in order to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için gazeteler okumalısın.
I read books and magazines to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için kitaplar ve dergiler okurum.
If you're not motivated, go back home. You'll just be a hindrance.
- Motive değilsen hemen eve dön. Sadece bir ayak bağı olacaksın.
I'm just a hindrance.
- Tam bir ayak bağıyım.
Mary tested the bath's temperature with her big toe.
- Mary ayak başparmağı ile banyonun sıcaklığını test etti.
Tom also broke his big toe on his right foot.
- Tom ayrıca sağ ayağındaki ayak başparmağını kırdı.
Mary tested the bath's temperature with her big toe.
- Mary ayak başparmağı ile banyonun sıcaklığını test etti.
Tom also broke his big toe on his right foot.
- Tom ayrıca sağ ayağındaki ayak başparmağını kırdı.
Did you see any footprints?
- Hiç ayak izi gördün mü?
The police found Tom's footprint in Mary's room.
- Polis, Mary'nin odasında Tom'un ayak izini buldu.
Tom did all the legwork.
- Tom bütün ayak işini yaptı.
The snow impaired Mustafa’s ability to hear anyone’s footsteps.
- Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.
The horse rose on its hind legs.
- At arka ayaklarının üzerinde yükseldi.
The baby was crawling on all fours.
- Bebek dört ayak üstünde emekliyordu.