ayak bileği

listen to the pronunciation of ayak bileği
Türkçe - İngilizce
1. ankle. 2. (Anatomi) tarsus
tarsus
talus
{i} ankle

I tripped on a stone, twisting my ankle. - Bir taşa takıldım, ayak bileğimi incittim.

He sprained his ankle. - O, ayak bileğini burktu.

tarsal
ayak bileği kemiği
ankle
ayak bileği ile ilgili
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsus
ayak bileği kemiği
tarsal
ayak bileği kemiği
tarsal bone
ayak bileği kemiği
knucklebone
ayak bileği yan kemiği
malleolus
ayak bilek
ankle

There were shackles around Tom's ankles. - Tom'un ayak bileklerinde prangalar vardı.

He was wearing a long black coat that reached almost to his ankles. - O neredeyse ayak bileklerine kadar uzanan uzun bir siyah ceket giyiyordu.

ayakbileği
tarsus
kalın ayak bileği
Cankle (calf+ankle)
Türkçe - Türkçe
Baldır kemikleriyle tarak kemikleri arasında bulunan ve yedi kemikten oluşan ayağın arka bölümü
ayak bileği