I have mixed feelings about this.
- Bu konuda karışık duygularım var.
Our feelings towards him are mixed.
- Ona karşı duygularımız karışık.
It isn't complicated at all.
- Hiç de karışık değil.
The writing style is much less complicated in this article.
- Yazı şekli bu makalede çok daha az karışık.
Things are always more complex than we think.
- Olaylar hep düşündüğümüzden daha karışık.
Tom is completely confused.
- Tom tamamen kafası karışık.
I'm desperate and confused.
- Umutsuzum ve kafam karışık.