Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
 - Acabo de comer, así que no tengo hambre.
Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.
 - Mary estaba consumiendo drogas, así que la policía la arrestó.
Böyle çalışmaya devam edin, çok iyi olacaksınız.
 - Sigan estudiando así, van muy bien.
Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
 - Así encontrarás amigos nuevos en muchos países distintos.
Sıcak bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.
 - Era un día cálido, así que fuimos a nadar.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
 - Quiero coger un buen sitio, así que planeo llegar pronto.
Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
 - Yo quiero superarme y así tener mejores oportunidades en un futuro.
Böylece, tüm parasını kaybetti.
 - Así perdió él todo su dinero.
Fadil had a rebellious spirit.
 - Fadıl'ın asi bir ruhu vardı.
It seems that my son is now at a rebellious age and recklessly opposes us.
 - Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.
Children have a tendency to become rebellious.
 - Çocukların asi olma gibi bir eğilimleri var.
The rebels sabotaged the railroad.
 - Asiler demir yolunu sabote etti.
About thirty insurgents were killed.
 - Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
Tom is disobedient and rebellious.
 - Tom itaatsiz ve asidir.
The father had trouble communicating with his wayward son.
 - Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Why are you so insubordinate to your boss?
 - Niçin patronuna karşı çok asisin?