Did you do it by yourself?
- Onu kendin mi yaptın?
You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
Why doesn't anybody translate my sentences?
- Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
He doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
Can you do it in one day?
- Onu bir günde yapabilir misin?
Did you do it by yourself?
- Onu kendin mi yaptın?
Bottles of beer are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
This table is made of wood.
- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
He was guilty of making a mistake.
- O, bir hata yapmaktan suçluydu.
Dr. Jackson is performing an autopsy.
- Dr. Jackson otopsi yapıyor.
They assisted him in performing the operation.
- Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti.
She can't have done such a thing.
- O öyle bir şey yapmış olamaz.
He cannot have done such a thing.
- Öyle bir şey yapmış olamaz.
This stool is made up of leather and wood.
- Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
She made up her face in 20 minutes.
- O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
What do you make of that?
- Onunla ilgili ne yaparsın?
I'm not quite sure what to make of this.
- Bununla ilgili ne yapacağımdan pek emin değilim.
Rio's carnival is held in February.
- Rio karnavalı şubat ayında yapılır.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
- Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
They voted to create a committee.
- Bir komite oluşturmak için oylama yaptılar.
Many atrocities were committed during the war.
- Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
Butter is made from cream.
- Tereyağı kaymaktan yapılır.
Butter is made from milk.
- Tereyağı sütten yapılır.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
I know you can make it.
- Yapabileceğini biliyorum.
Many atrocities were committed during the war.
- Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
Tom committed a bank robbery.
- Tom bir banka soygunu yaptı.