From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.
- Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
He tried to make up for his lack of sleep by taking a nap.
- Kestirerek uykusuzluğunu gidermeye çalıştı.
At the end of the sleep the dormant awakes.
- Uykunun sonunda uyuyan uyanır.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
Tom took an overdose of sleeping pills.
- Tom aşırı dozda uyku hapları aldı.
I want you to get a good night's rest.
- Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum.
He fell into a slumber inadvertently.
- O istemeden uykuya daldı.
Tom took three sleeping pills.
- Tom üç tane uyku hapı aldı.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
You look a little groggy.
- Biraz uyku sersemi görünüyorsun.
Is there a space in your sleeping bag?
- Senin uyku tulumunda bir yer var mı?
Tom tossed his sleeping bag into the tent.
- Tom uyku tulumunu çadırın içine attı.