tutuşma

listen to the pronunciation of tutuşma
Türkçe - Türkçe
Tutuşmak işi
tutuş
Tutmak işi veya biçimi
tutuşmak
Kızarmak, kızıllaşmak
tutuşmak
Kızarmak, kızıllaşmak: "Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri / Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri."- Y. K. Beyatlı
tutuşmak
Yanmaya başlamak, ateş almak
tutuşmak
Yanmaya başlamak, ateş almak: "Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu."- H. C. Yalçın
tutuşmak
Girişmek: "İki ordu bir harbe daha tutuştular."- F. R. Atay
tutuşmak
Girişmek
tutuşmak
Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak
tutuşma