Davranış vaazın en yüksek biçimidir.
 - Behaviour is the highest form of preaching.
Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
 - Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942.
Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir.
 - Representative democracy is one form of government.
Tom eski bir vücut geliştirmeci.
 - Tom is a former bodybuilder.
Bu kadar resmî olmak zorunda mıyız?
 - Do we have to be so formal?
Tom bizim bu formları doldurmamıza yardımcı olmak için buraya geldi.
 - Tom came here to help us fill out these forms.
Sami'de bir çeşit paranoyak şizofreni vardı.
 - Sami had some form of paranoid schizophrenia.
Ben bir iş bulduktan sonra bile hala bir çeşit müziğe devam etmek isteyeceğimi düşünüyorum.
 - Even after I get a job, I think I'll still want to continue some form of music.
Oradan bir şekil ortaya çıktı.
 - A form appeared from over there.
İletişim birçok şekiller alır.
 - Communication takes many forms.
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
 - France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
 - Matter changes its form according to temperature.
Düz bir sıra oluşturun.
 - Form a straight line!
On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.
 - Since graduation fifteen years ago I have never run into my former classmates.
Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.
 - Form is temporary, class is permanent.