produced in the back of the mouth

listen to the pronunciation of produced in the back of the mouth
İngilizce - Türkçe

produced in the back of the mouth teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

back
(Dilbilim) kalın

Saçını tıraş edersen, tekrar daha kalın uzayacaktır. - If you shave your hair, it will grow back thicker.

back
sırtlamak
back
(Anatomi) omurga

Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur. - Invertebrates have no backbone or spinal column.

back
geçmişte

Mütevazı bir geçmişten geliyorum. - I come from a humble background.

Leyla sıkı bir dini geçmişten geliyor. - Layla comes from a strict religious background.

back
eski yerine
back
geriye doğru götürmek
back
arkaya götürmek
back
karşılığında
back
geçmişe

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

Tom geçmişe seyahat etti. - Tom traveled back in time.

back
önceki

Önceki gece partiden geç dönmeme rağmen sabah bir papatya kadar dinçtim. - Although I came back late from the party last night, I was as fresh as a daisy in the morning.

Ne zaman döndün? Ben önceki gün geri döndüm. - When did you return? I came back the day before yesterday.

in the back
sırtından
back
{f} geriye doğru sürmek
back
geriye

Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur. - She regretted deeply when she looked back on her life.

Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir. - In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.

back
sırtına binmek güneşin aksi yönüne dönmek
back
önce

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

Yağmur başlamadan önce geri dönelim. - Let's go back before it begins to rain.

back
{s} eski tarihli
back
sözünden

Tom şimdi sözünden dönemez. - Tom can't back out now.

Sözünden dönebileceğini düşündüm. - I thought you might back out.

back
üzerine bahse girmek geriye sürmek
back
{s} arkadaki

Resmimizi arkadaki heykelle çektirelim, değil mi? - Let's have our picture taken with the statue in the back, shall we?

back
(Tekstil) arka, sırt, kaşelemek
back
tekne eski ye
in the back
arkadan

Onlara güvenmiştim ve beni arkadan bıçakladılar. - I trusted them, and they stabbed me in the back.

O beni arkadan bıçaklamaya çalıştı. - He tried to stab me in the back.

İngilizce - İngilizce
back

U in rude is a back vowel.

produced in the back of the mouth

    Heceleme

    pro·duced in the back of the mouth

    Türkçe nasıl söylenir

    prıdust în dhi bäk ıv dhi mauth

    Telaffuz

    /prəˈdo͞ost ən ᴛʜē ˈbak əv ᴛʜē ˈmouᴛʜ/ /prəˈduːst ɪn ðiː ˈbæk əv ðiː ˈmaʊθ/