Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
İngilizler becerikli bir millettirler.
- The English are a practical people.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Social networking sites are dangerous for people under 13.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
- Guns don't kill people. People kill people.
Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
- There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- A crowd of people gathered around the speaker.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
- Tom was looking for some people to help him move his piano.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
In many places blind persons sell lottery tickets.
- An vielen Orten verkaufen blinde Personen Lotterielose.
These elevators are each capable of carrying ten persons.
- Jeder dieser Aufzüge kann zehn Personen befördern.