Bin millik yolculuk bir tek adımla başlar.
- A journey of a thousand miles starts with a single step.
Kuşlar binlerce kilometre uzağa uçup, her yıl aynı yere dönebilirler.
- Birds can fly thousands of miles away and return to the same place every year.
Bir zamanlar fakir olan ama güzel bir kızı olan bir değirmenci vardı.
- Once upon a time there was a miller who was poor, but he had a beautiful daughter.
Büyükbabam bir değirmenciydi.
- My grandfather was a miller.
You can get things done without money, but you can do a hell of a lot more with it, and $10 mil is a good starting point.
In reports in America, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
- In reports in the United States, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
Up till now America has called itself the world's police and continued suppression relying on military force.
- Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
I saw a fishing boat about a mile off the shore.
- Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm.
A dreary landscape spread out for miles in all directions.
- Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı.
The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.
- 1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.
The emerald ash borer has killed more than a hundred million ash trees across North America.
- Zümrüt kül kurdu Kuzey Amerika genelinde yüz milyondan daha fazla kül ağacını daha öldürdü.
More than a century ago, a comet or a meteor exploded in the sky above the Tunguska River valley in Russia. The explosion knocked down millions of trees over hundreds of miles.
- Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı.
Their losses reached one million yen.
- Zararları bir milyon yene ulaştı.
The value of the painting was estimated at several million dollars.
- Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
I completely walked ten miles.
- Ben, tam olarak on mil yürüdüm.
When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.
- Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.