make giddy

listen to the pronunciation of make giddy
İngilizce - Türkçe
sersemletmek
serseme çevirmek
dizzy
sersemletici
dizzy
{s} kuş beyinli (Argo)
dizzy
aptalca
dizzy
sersemlik

Tom küçük bir sersemlik hissetti. - Tom felt a little dizzy.

dizzy
başını döndürmek
dizzy
aptal
dizzy
başı dönen
dizzy
{f} başını döndür
dizzy
{s} baş döndürücü

Tom çok baş döndürücü hissetmeye başlamıştı. - Tom was starting to feel very dizzy.

Hâlâ baş döndürücü değil misin? - Aren't you still dizzy?

dizzy
baş döndüren
dizzy
{s} sersem

Tom küçük bir sersemlik hissetti. - Tom felt a little dizzy.

Tom sersemlemiş görünüyordu. - Tom seemed to be dizzy.

dizzy
(sıfat) baş döndürücü, başı dönen, sersemlemiş, şaşkın, sersem, fırıl fırıl dönen; kuş beyinli (Argo)
dizzy
{s} şaşkın

Biraz şaşkın hissettim. - I felt a little dizzy.

Ben şu an biraz şaşkınım. - I'm just a little dizzy.

dizzy
kuş beyinli
dizzy
gözü kararmış
dizzy
sersem,v.başını döndür: adj.baş döndürücü
İngilizce - İngilizce
{v} dizzy
make giddy

    Heceleme

    make gid·dy

    Türkçe nasıl söylenir

    meyk gîdi

    Telaffuz

    /ˈmāk ˈgədē/ /ˈmeɪk ˈɡɪdiː/