Tom was annoyed at the interruption.
- Tom kesintide rahatsız oldu.
Discussion resumed after a short interruption.
- Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.
The power cuts damaged the computer.
- Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
There's been a power cut.
- Bir elektrik kesintisi vardı.
Many employees had to be laid off due to budget cutbacks.
- Birçok işçi bütçe kesintileri nedeniyle işten çıkarılmak zorundaydı.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.