We couldn't allow any interruptions.
- Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.
Discussion resumed after a short interruption.
- Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.
The power cuts damaged the computer.
- Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
The banker's pay cut was temporary, not permanent.
- Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.
Tom and Mary lost their jobs due to budget cutbacks.
- Tom ve Mary bütçe kesintileri yüzünden işlerini kaybettiler.