Neyin ilgisiz olduğuna karar vereceğim.
- I'll decide what is irrelevant.
Düşündüğün şey ilgisiz.
- What you think is irrelevant.
Senin düşüncen alakasız.
- Your opinion is irrelevant.
Benim görüşüm alakasızdı.
- My opinion was irrelevant.
Düşündüğün şey konu dışı.
- It is irrelevant what you think.
Tom'u sevip sevmemen konu dışı.
- Whether you like Tom or not is irrelevant.
Başka her şey önemsiz.
- Everything else is irrelevant.
Sen bir şişe şarap olmadıkça yaş önemsizdir.
- Age is immaterial, unless you're a bottle of wine.
Bu bilgi savunma için önemsizdir.
- This data is immaterial to the argument.