Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
- You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
- I want to be more independent.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Tom çok başına buyruktu.
- Tom was very independent.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir.
- To stand in your own feet means to be independent.
Tom bağımsız olarak zengin.
- Tom is independently wealthy.
O bağımsız olarak zengin.
- He's independently wealthy.
Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
- The treaty made Texas independent.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
... energy. I'll get America and North America energy independent. I'll do it by more drilling, ...
... independent. That creates about four million jobs. Number two, open up more trade, particularly ...