When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
- Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
Tom is a freelance writer.
- Tom bir bağımsız yazar.
Those young men are independent of their parents.
- Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
In those days, America was not independent of the United Kingdom.
- O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
In the modern age, humans are detached.
- Modern çağda insanlar bağımsızdır.
You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
- Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
The treaty made Texas independent.
- Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
Tom is a freelance writer.
- Tom bir bağımsız yazar.
Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.
- Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
He's independently wealthy.
- O bağımsız olarak zengin.