iddiası

listen to the pronunciation of iddiası
Türkçe - İngilizce
pretense to
iddia
{i} allegation

Tom has denied the allegations. - Tom iddiayı yalanladı.

Can you prove the allegations? - İddiaları kanıtlayabilir misin?

iddia
(Hukuk) claim

Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either. - Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez.

The man claimed he didn't take the money. - Adam parayı almadığını iddia etti.

iddia
assertion

Can you prove the validity of your assertion? - İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz?

An assertion isn't a proof. - Bir iddia bir kanıt değildir.

iddia
bet

Tom bet Mary that he could beat her at arm wrestling. - Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.

I bet ten dollars on that horse. - O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.

iddiası olmamak
make no pretense to
iddia
contention
iddia
{i} pretension
iddia
submission
iddia
{i} pleading
iddia
{i} argument

This idea is the basis of my argument. - Bu fikir benim iddiamın temelidir.

His argument is more radical than yours. - Onun iddiası seninkinden daha radikal.

iddia
(Kanun) clamor
iddia
allege

One organization allegedly controls the European drug market. - İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.

She allegedly killed him. - O, iddialara göre onu öldürdü.

iddia
say-so
iddia
suggestion
iddia
(Kanun) challenge
iddia
thesis
iddia
allegement
iddia
purports
iddia
alleged to
iddia
claim of
iddia
claımed
ceza davasında şahsi hak iddiası
(Hukuk) civil proceedings joined to criminal proceedings
hak iddiası
demand
iddia
averment
iddia
information
iddia
pretense
iddia
pretension; pretense
iddia
contest
iddia
claim, assertion; allegation
iddia
protestation
iddia
obstinacy
iddia
charge
iddia
assertion, claim, thesis, allegation; pretension; insistence; wager, bet
iddia
pretence
iddia
asseveration
iddia
say so
iddia
{i} maintenance
nevrotik hak iddiası
(Pisikoloji, Ruhbilim) neurotic claim
suç anında başka yerde olduğu iddiası
alibi
Türkçe - Türkçe

iddiası teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

MESKENİYET İDDİASI
(Hukuk) Konut olarak kullanılma gereği iddiası
iddia
Dediğinde direnme, inat: "İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı."- Ö. Seyfettin
iddia
Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme
iddia
İleri sürülerek savunulan düşünce, sav: "Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu."- T. Buğra
iddia
Dediğinde direnme, inat
iddia
İleri sürülerek savunulan düşünce, sav
İDDİA
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin müsbet veya menfiliğini ısrarla söylemek. İleri sürülen fikir. Dâva etmek. Israr etmek. İnat etmek. Haklı veya haksız bir dâvaya kalkışmak.(Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinatta dâva-yı halk ve iddiâ-yı icad edemez. Zira her şey, her şeyle bağlıdır. M.)