Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
- Tom didn't want to go back to where he was born.
Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm too old to go back to school?
Tom Amerika'yı gerçekten özlüyor ve geri gitmek istiyor.
- Tom really misses America and he wants to go back.
Tom Boston'a geri gitmek istemiyordu.
- Tom didn't want to go back to Boston.
Tom yakında eve geri dönecek.
- Tom will go back home soon.
Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm too old to go back to school?
Bence Boston'a geri gitmeliyiz.
- I think we need to go back to Boston.
Bana ondan daha önce bahsetseydin, boş olabilirdim. Fakat yarın eve geri gitme planlarım var.
- If you'd told me about it earlier, I could've been free. However, tomorrow I have plans to go back home.
Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.
- Tom had to go back to Boston.
O, vahşi hayata geri dönmek istiyor.
- He wants to go back to the wild.
Koltuğunuza geri dönün.
- Go back to your seat.
Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm too old to go back to school?
Sanırım ben Noel'den sonra diyete geri dönmek zorundayım.
- I think I have to go back on a diet after Christmas.
You promised me that you'd pay up today, no going back on your word.
Bill and I go back to college.
On Sunday Iranian President Mahmoud Ahmadinejad said his country would not go back on its nuclear programme. -- BBC News.
... Let's head back out. ...
... precious baby girl, and he goes back into the time machine. And they go back, back, ...