In those days, I used to get up at six every morning.
- O günlerde her sabah altıda kalkardım.
I never read this book without being reminded of my old days.
- Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
We did have some good times.
- Güzel günlerimiz oldu.
It was good chatting like old times. Let's talk again some time.
- Eski günlerdeki gibi sohbet etmek iyiydi. Bir ara yine konuşalım.
Do you study English every day?
- Her gün İngilizce çalışıyor musun?
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
Don't expose this chemical to direct sunlight.
- Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
A beam of sunlight came through the clouds.
- Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
As everyone knows, today is a very significant day for us.
- Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
- Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
You don't go to school on Sunday, do you?
- Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.