As soon as I saw him, I burst into laughter.
- Onu görür görmez gülmekten kırıldım.
Everybody burst into laughter.
- Herkes gülmekten kırıldı.
I could not help laughing when I saw him.
- Onu gördüğümde gülmekten kendimi alamadım.
I can't stop laughing.
- Gülmemek elimde değil.
She couldn't help bursting into laughter.
- Kahkaha ile gülmekten kendini alamadı.
He was so funny at the party that I simply couldn't restrain my laughter.
- O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım.
Roses withered and Ania cried very much.
- Güller soldu ve Ania çok ağladı.
The rose is a flower and the dove is a bird.
- Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.
Everybody burst into laughter.
- Herkes gülmekten kırıldı.
As soon as I saw him, I burst into laughter.
- Onu görür görmez gülmekten kırıldım.
What's there to smile about?
- Hakkında gülmek için ne var?
Tom couldn't help but smile.
- Tom gülmekten kendini alamadı.
A teacher should never laugh at his students' mistakes.
- Bir öğretmen öğrencilerinin hatalarına asla gülmemeli.
We must not laugh at the poor.
- Fakirlere gülmemeliyiz.
I could not help laughing when I saw him.
- Onu gördüğümde gülmekten kendimi alamadım.
I can't stop laughing.
- Gülmemek elimde değil.
It is not because I do not want you to laugh at me, rather it is because I would like to laugh at you.
- Bu bana gülmeni istemediğim için değil aksine sana gülmek istediğim içindir.
It's important to laugh.
- Bu, gülmek için önemlidir.
His jokes made us laugh.
- Esprileriyle bizi güldürdü.
Speak of the next year, and the devil will laugh.
- Gelecek yıldan bahsedersen şeytan güler.
A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.
- Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.
It is rude to laugh at others.
- Diğerlerine gülmek kabalıktır.
Tom started to chuckle.
- Tom kıkır kıkır gülmeye başladı.
Tom started chuckling.
- Tom kıkır kıkır gülmeye başladı.
I couldn't stop giggling.
- Kıkır kıkır gülmekten kendimi alamadım.
We couldn't stop giggling.
- Kıkır kıkır gülmeyi durduramadık.