Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
O, tehlikeye maruz kaldı.
- He was exposed to danger.
O, sözleşmeye aykırıdır.
- That's against the contract.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
- The yen is still low against the dollar.
Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.
- The yen is expected to lose value against the dollar.
Tepe ortada, ağaçsız.
- The hill is exposed, with no trees.
Şimdi her şey ortada.
- Now everything's exposed.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Askerler düşman ateşine maruz kaldı.
- The soldiers were exposed to the enemy's fire.
O, tehlikeye maruz kaldı.
- He was exposed to danger.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
- Fadil exposed his dark secret.
... in this course. The kind of ideas that you will be exposed to in the remainder of your ...
... health center and be exposed to the inspection of my husband’s friends when I go in for ...