doğrultmak

listen to the pronunciation of doğrultmak
Turkish - Turkish
Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek
Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek: "Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı."- T. Buğra
Yöneltmek
Yön bulmak
Para sağlamak, kazanmak: "Bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz."- A. İlhan
Sağlamak, kazanmak
Düzeltmek
doğrultma
Doğrultmak işi
doğrultmak
Favorites