O şarküterideki yiyecekten hoşlanmıyorum.
- I don't like the food at that deli.
Beşinci Cadde ve Harvey Caddesinin köşesindeki şarküteride çok et vardır.
- There are a myriad of meats at the deli on the corner of Fifth and Harvey Street.
This noise is driving me crazy.
- Bu gürültü beni deli ediyor.
Most people think I'm crazy.
- Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
Tom is insanely jealous.
- Tom delicesine kıskanıyor.
Hamlet acts as if he were insane.
- Hamlet sanki deli gibi davranır.
I've dated a lunatic.
- Bir deli ile birlikte oldum.
Prisons are full of lunatics.
- Cezaevleri delilerle dolu.
Tom is driving me mad.
- Tom beni deli ediyor.
The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
- Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
Many people also considered him a madman.
- Birçok kişi ayrıca onun bir deli olduğunu düşünüyordu.
He behaved like a madman.
- Delirmiş gibi davrandı.
Tom was deliriously happy.
- Tom delicesine mutluydu.
Tom said that Mary was delirious.
- Tom, Mary'nin delirmiş olduğunu söyledi.
She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture.
- Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.
Tom seems slightly distracted.
- Tom hafiften deli gibi görünüyordu.
Tom looked pretty distracted.
- Tom oldukça deli görünüyordu.
I don't think Tom is nuts.
- Tom'un deli olduğunu sanmıyorum.
The last person I told my idea to thought I was nuts.
- Fikrimi söylediğim son kişi deli olduğumu düşündü.
We put them in straitjackets.
- Onlara deli gömleği giydirdik.
They put Tom in a straitjacket.
- Onlar Tom'a deli gömleği giydirdiler.
Tom laughed hysterically for no reason.
- Tom nedensizce deli gibi güldü.
Tom worked like a madman.
- Tom bir deli gibi çalıştı.
He is mad about music.
- O, müziği deli gibi seviyor.
They were biting like crazy yesterday.
- Dün deli gibi ısırıyorlardı.
Tom ran like crazy to catch the last train.
- Tom son trene yetişmek için deli gibi koştu.
Tom and Mary are madly in love.
- Tom ve Mary deli gibi aşık.
Tom fell madly in love with Mary.
- Tom Mary'ye deli gibi âşık oldu.