Tom kendini işine adamıştır.
- Tom is dedicated to his job.
Tom çok kendini işine adamış.
- Tom is very dedicated.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Tom çok adanmış, değil mi?
- Tom is very dedicated, isn't he?
O kendini araştırmaya adadı.
- He dedicated himself to research.
O, hayatını barışa adadı.
- He dedicated his life to peace.
Bu kitap herkese ithaf olunmuş değil.
- This book is not dedicated to anyone.
Tom özel bir öğretmendir.
- Tom is a dedicated teacher.
Tom çok özel bir öğrenci.
- Tom is a very dedicated student.
Ben bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum.
- I'd like to dedicate this song to Mary.
Bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum, dünyadaki en güzel kadın.
- I want to dedicate this song to Mary, the most beautiful woman in the world.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
O kendini araştırmaya adadı.
- He dedicated himself to research.
Bütün zamanımı bu projeye adamak istiyorum.
- I want to dedicate all my time to this project.
Bu şarkıyı Tom'a adamak istiyorum.
- I'd like to dedicate this song to Tom.
dedicated their money to scientific research.
dedicated ourselves to starting our own business. See Synonyms at devote.
... And we have a website dedicated to the webmasters ...
... shown us, firmware locks aren't effective against dedicated attackers. People who want ...