Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Bir yasayı tekrar asla ihlal etmeyeceğim.
- I will never violate a law again.
Onun, Allah'ın yasalarını ihlal ettiğine inanıyorlardı.
- They believed it violated the laws of God.
Yasaklama emrini ihlal ediyorsun.
- You're in violation of the restraining order.
Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
- Marriage is a type of human rights violation.
Tom yasaklama emrini ihlal etti.
- Tom violated the restraining order.
Bu, polis departmanı kurallarını ihlal etti.
- This violated the rules of the police department.
İhlal edenler etiketlenecek.
- Violators will be ticketed.
ABD anlaşmayı ihlal edenlere karşı bir silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
- The U.S. is calling for an arms embargo against violators of the treaty.
... violate smog laws, some things violate safety laws, some things will be charged with criminal ...
... which remains on the table. And what we've said is if Iran continues to violate its international ...