That cute baby is the fruit of their love.
- O sevimli bebek onların aşkının meyvesidir.
The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel.
- Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.
Tom is really awfully nice.
- Tom gerçekten son derece sevimli.
Noriko really is a nice person, isn't she?
- Noriko gerçekten sevimli bir kişi, değil mi?
He has a daughter who is very pretty.
- Onun çok sevimli olan bir kızı var.
He has a daughter who is pretty.
- Sevimli olan bir kızı var.
The reason for my return is that the people of Chile are extraordinarily amiable.
- Dönüşüm nedeni, Şili halkının aşırı derecede sevimli olması.
The stupider the child, the more lovely.
- Bir çocuk ne kadar aptalsa o kadar sevimlidir.
She wished the lovely dog belonged to her.
- O, sevimli köpeğin kendine ait olmasını diledi.
Your children are so charming!
- Çocukların çok sevimli!
Your eccentricities can make you either charming or tedious.
- Senin eksantrikliğin seni ya sevimli ya da sıkıcı yapabilir.
You guys are really sweet.
- Siz gerçekten sevimlisiniz.
I think Tom is lovable.
- Tom'un sevimli olduğunu düşünüyorum.
I was not a lovable child.
- Sevimli bir çocuk değildim.
I've always found her unbelievably adorable.
- Ben onu her zaman inanılmaz sevimli buldum.
Mary looked adorable and cute in her Halloween costume.
- Mary Cadılar Bayramı kostümüyle sevimli ve şirin görünüyordu.
For all his faults, Sam is still a very likable person.
- Sam, yaptığı tüm hatalarına rağmen hâlâ çok sevimli bir kişidir.
Tom is a likable guy.
- Tom sevimli bir adam.
Philip is prettier than you.
- Philip senden daha sevimli.