Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
- Tom went out to look for something to eat.
Bir iş aramak için New York'a geldi.
- He came to New York in order to look for a job.
Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
- I went to many shops to look for the book.
Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
- Tom went out to look for something to eat.
Niçin Tom'u aramıyorsun?
- Why don't you look for Tom?
Aptal görünmekten korkuyordum.
- I was afraid of looking stupid.
Aptal görünmeyi sevmiyorum.
- I don't like looking foolish.
Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır.
- Your way of looking at something depends on your situation.
Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır.
- A person's way of looking at something depends on his situation.
Bir kişinin nasıl biri olduğunu onun arkadaşlarına bakarak söyleyebilirsin.
- You can tell what a person is like by looking at his friends.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
- Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed.
Lezzetli görünümlü yiyecek zorunlu olarak iyi tat vermez.
- Delicious looking food doesn't necessarily taste good.
Sen kötü görünümlü değilsin.
- You're not bad looking.
He spent his life looking for the truth.
... you're looking for a job, but you don't know who the heavy hitters are, in the future you ...
... If I'm not looking for a company's ...