O, bir taksi aramak için dışarı çıktı.
- She went out to look for a taxi.
Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
- Tom went out to look for something to eat.
Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
- I went to many shops to look for the book.
Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
- Tom went out to look for something to eat.
Niçin Tom'u aramıyorsun?
- Why don't you look for Tom?
Aptal görünmeyi sevmiyorum.
- I don't like looking foolish.
Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
- Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır.
- A person's way of looking at something depends on his situation.
Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır.
- Your way of looking at something depends on your situation.
O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
- Many nights did he spend, looking up at the stars.
Biz güzel manzaraya bakarak ayakta durduk.
- We stood looking at the beautiful scenery.
O komik görünümlü bir araba.
- That's a funny looking car.
Tom ortalama görünümlü.
- Tom is average looking.
He spent his life looking for the truth.
... looking for. ...
... you're looking for. ...