The two streets intersect at right angles.
- İki cadde doğru açılarda kesişiyor.
Luís Coelho Street intersects Augusta Street.
- Luís Coelho caddesi Augusta caddesi ile kesişir.
Look out for cars in crossing the street.
- Caddenin kesiştiği yerdeki arabalara dikkat et.
I need some medicine to kill the pain.
- Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
I certainly had no idea Tom was thinking about killing himself.
- Tom'un kendini öldürmeyi düşündüğüne dair kesinlikle fikrim yoktu.
After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
- Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.
I saw him cut down a tree.
- Onun bir ağacı kestiğini gördüm.
The truck cut in front of my car.
- Kamyon arabamın önünü kesti.
While I was talking on the telephone with John, the operator cut in.
- Ben John ile telefonda konuşurken, operatör kesti.
I cut myself with a hacksaw.
- Bir demir testeresi ile kendim kestim.
Tom hacked Mary's arm off with a sword.
- Tom Mary'nin kolunu bir kılıçla kesti.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Are you going to cut down all the trees here?
- Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?
Banks are cutting lending to industrial borrowers.
- Bankalar endüstriyel boçlulara kredi vermeyi kesiyor.
If you're not out of the shower in five minutes, I'm cutting the hot water!
- Beş dakika içinde duştan çıkmazsan, sıcak suyu kesiyorum!
A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
- Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
We were cut off while talking on the telephone.
- Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.
The tip of the knife blade is sharp.
- Bıçak ağzının ucu keskindir.
He cut his finger with the knife.
- O, bıçakla parmağını kesti.
I resolved to break up with her cleanly.
- Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
He's always breaking into our conversation.
- Her zaman konuşmamızı kesiyor.
Tom's arm must be amputated.
- Tom'un kolu kesilmeli.
Tom had one of his legs amputated.
- Tom bacaklarından birini kestirdi.
What you have done is absolutely inexcusable.
- Yaptığın şey kesinlikle affedilmez.
Stop acting like this Tom! I'm tired of this nonsense! Just have done with it already!
- Böyle davranmayı kes Tom! Bıktım bu saçmalıktan! Bırak bu işleri artık!
Tom and his buddies slit the throats of eleven men and women.
- Tom ve onun arkadaşları on bir erkek ve kadının boğazlarını kesti.
Tom slit his own throat.
- Tom kendi boğazını kesti.
You're not a child anymore so cut it out!
- Artık bir çocuk değilsin bu yüzden kes artık.