Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
O, yerde yaralı yatıyordu.
- He lay injured on the ground.
Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
- The doctor saved the four people injured in the accident.
Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- He was seriously injured in a traffic accident.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
On kişi kazada hafif yaralandı.
- Ten people were slightly injured in the accident.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
- My grandma injured her leg in a fall.
Tom tenis oynarken sırtını incitti.
- Tom injured his back playing tennis.
Yaralılar ne kadar kan kaybetti?
- How much blood has the injured lost?
Yaralıları tıbbi tedavi için kilisede toplayın.
- Gather your injured at the church for medical treatment.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Mary yaralı dizini tedavi etti.
- Mary treated her wounded knee.
Yaralılar ambulansla geldiler.
- The wounded arrived by ambulance.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Yaralılar iyileşiyorlar.
- The wounded are getting better.
Yaralılar bir ambulansla taşındılar.
- The wounded were transported with an ambulance.
Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
On kişi kazada hafif yaralandı.
- Ten people were slightly injured in the accident.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
- He fell as if wounded by a bullet.
Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
- Six hundred thousand men were killed or wounded.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...