O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.
- It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
- He has some income in addition to his salary.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
- I study French in addition to English.
İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
- He speaks two languages besides English.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
- I don't want to go, and besides it's too late.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor.
- It's too late now. Besides, it's starting to rain.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
... in addition to this group there are about 26 other ...
... store in addition to your personal music library? ...