Bununla birlikte, 5,000,000 Yen'lik fiyatın çok yüksek olduğuna karar verdik.
- We concluded, however that the price of 5,000,000 yen was too high.
Bununla birlikte, Çin'de, onlar insan hakları için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu temel haklar olarak ifade ediyorlar.
- However, in China, they don't use a word for human rights, but instead express it as fundamental rights.
Yağmur yağıyordu. Ancak onlar yine de okul gezilerine devam ettiler.
- It was raining. However, they still went on their school trip.
Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez.
- All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.
Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez.
- However, his girlfriend is selfish and hardly worries about Brian.
Ancak, miktar doğru değildi.
- However, the quantity was not correct.
Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
- However that may be, I am wrong.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Her halükârda istisnalar vardır.
- There are exceptions, however.
Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi.
- Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.
Orada olacağım. Ama geç kalabilirim.
- I'll be there. However, I might be late.
Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi.
- The concert was short. However, it was very good.
Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi.
- Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.
Hamlet muhtemelen evlenmek istemiyordu.Sadece bir Hamlet vardı fakat ondan hoşlanan bir sürü insan var.
- Hamlet probably didn't want to get married. There was only one Hamlet, however there are many people like him.
Güzel. Gel gör ki, geç kalıyorum ve kısa tutman gerek.
- Fine. However, I'm running late and you need to keep it brief.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
- However we go, we must get there by seven.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Ne kadar çok çalışırsan çalış, onu yapamayacaksın.
- However hard you may try, you will not be able to do it.
Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
- However hard you may study, you can't master English in a year or so.
However clear you think you've been, many questions will remain.
However did you do that?.
Do it however you want.
He told me not to do it; however, I did it.
However much you prepare for the exam, there will still be a few questions on which you won't be sure of the answer.
I would enjoy running, only I have this broken leg.
... However, starting today, we will be anticipating your next ...
... in reality however all brains ...