Benim emanet anahtarını bulamıyorum.
- I can't find my safety deposit key.
Ona bir emanet verdim ve sonra o ortadan kayboldu.
- I gave him a deposit and then he disappeared.
Daire için 900 euro depozito ödedi.
- She paid a €900 deposit for the appartment.
Biz 50 dolar depozito istiyoruz.
- We'd like a deposit of $50.
Depozito olarak üç aylık kira vermelisiniz.
- You have to give three months' rent as a deposit.
Depozito vermek zorunda mıyım?
- Do I have to leave a deposit?
Burada 1000 dolarlık bir birikimim var.
- I have a deposit of a thousand dollars here.
Bankaya para yatırdığında, onu biriktirirsin.
- When you put money in the bank, you deposit it.
Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.
- I'd like to put my valuables in a safe deposit box, if any are available.
Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?
- Do you require a security deposit?
Biz 50 dolar depozito istiyoruz.
- We'd like a deposit of $50.
Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.
- This deposit bears three percent interest.
Bankada 500.000 yenlik bir mevduatım var.
- I have a deposit of 500,000 yen at the bank.
Beyefendi, ben para yatırmak istiyorum. Bunu nasıl yaparım?
- Sir, I would like to deposit my money. How do I do that?
Biraz para yatırmak istiyorum.
- I want to deposit some money.
Depozito vermek zorunda mıyım?
- Do I have to leave a deposit?
Sel bir çamur tabakası oluşturdu.
- The flood deposited a layer of mud.
Biraz para yatırmak istiyorum.
- I want to deposit some money.
Beyefendi, ben para yatırmak istiyorum. Bunu nasıl yaparım?
- Sir, I would like to deposit my money. How do I do that?
a deposit of seaweed on the shore.
He deposited his gum on the bottom of the table.
They put a deposit on the apartment.
The landlord demanded one month security deposit for rent, another for damage to the apartment, and one month rent in advance.
... the hospitals fixed interest on the hillside deposit calcium oxides to cover ...