buiten

listen to the pronunciation of buiten
Niederländisch - Türkisch
-den dolayı
ötede
öte
dış kaynaklı
ötesinde
çıkman
ötesi
dışındaki
dış

O az önce yurt dışından döndü. - Hij is net vanuit het buitenland terug.

Babasının yurt dışında öldüğü söyleniyor. - Naar men zegt, zou zijn vader in het buitenland overleden zijn.

bunların dışında
dışına
aşarak
dışarısı
dışta
dışarı çıkarma
dışlanmak
dışarıdaki
dış kısım
in dışında
götürmez
ötesine
öteye
dışardan
dışından
dışında

O, yurt dışında eğitim gördü. - Hij studeerde in het buitenland.

Gücümün dışında gibi görünüyor. - Het lijkt buiten mijn macht.

daha öte
Niederländisch - Englisch
outside

It's so hot outside, you could fry an egg. - Het is buiten zo warm dat je een ei kunt bakken.

Nobody goes outside in this kind of weather. - Met zulk weer gaat niemand naar buiten.

beyond
out of

This sentence isn't very interesting out of context. - Deze zin is niet erg interessant buiten zijn context.

The elevator is out of order. - De lift is buiten werking.

outwith