Definition von bakalım im Türkisch Englisch wörterbuch
- Let's see
- bak
- check it out
- bak
- look at
Every time I look at this picture, I think of my father.
- Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.
- Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
- anlat bakalım
- tell
- bak
- (Bilgisayar) lookup
- bak
- (Bilgisayar) look in
By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek.
- Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.
Look in the mirror, pal.
- Aynaya bir bak dostum.
- hadi bakalım
- here goes
- hadi bakalım
- here we go
- hadi bakalım!
- come on then!
- hadi bakalım!
- hurry up!
- bak
- look after
Lucy's mother told her to look after her younger sister.
- Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Would you please look after my dog tomorrow?
- Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?
- bak
- {f} regarding
- bak
- {f} look
Look at that mountain which is covered with snow.
- Karlarla örtülü şu dağa bak.
She looked at me and smiled.
- O bana baktı ve gülümsedi.
- bak
- {f} face
She has an absent look on her face.
- Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.
Seen at a distance, the rock looked like a human face.
- Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
- bak
- have one's wits about one
- bil bakalım
- Guess
- Haydi bakalım
- Come on then
- bak
- (abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
- bak
- vide
Let me have a look at your video camera.
- Video kamerana bir bakayım.
- bak
- behold
- bak
- or else
- bak
- {k} Till when
- bak
- {ü} lo
- bak
- {k} women's lib
- bak
- {k} Until when? till when
- bak
- {k} no way
- hadi bakalım
- come now
- hadi bakalım
- Come on then!/Hurry up!
- hadi yap bakalım
- I dare you
- haydi bakalım
- Come on then!/ Hurry up!
- seç bakalım
- take your pick
