as a result of

listen to the pronunciation of as a result of
Englisch - Türkisch
-in sonucu olarak
neticesinde
sonucu olarak

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü. - As a result of a traffic accident, several persons were killed.

Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

nedeniyle
yüzünden
in sonucu olarak
sonucunda

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti. - His suicide came as a result of his disappointment in love.

Kaza sonucunda birçok yolcu öldü. - As a result of the accident, several passengers were killed.

velhasıl
as a result
Sonuç olarak

Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı. - The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.

Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir. - As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.

after
{s} sonraki

Yarından sonraki gün gel. - Come the day after tomorrow.

Nagoya'dan sonraki durak nedir? - What's the stop after Nagoya?

after
arkasından

Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Jane ran after the deer as fast as possible.

Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu. - A bunch of children ran after the rabbit.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi. - Tom didn't get home until after midnight.

Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor. - Ann often plays tennis after school.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

Ben öğleden sonraları sık sık verandanın üstüne oturup okurum. - I often sit on the porch and read in the afternoon.

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok. - We have no classes on Wednesday afternoons.

as a result
sonuç itibariyle
as a result
sonuç itibarıyla
as a result
sonucu olarak

Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü. - As a result of the accident, several passengers were killed.

Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

after
den sonra
after
hakkında

Okuldan sonra onun hakkında konuşalım. - Let's talk about it after school.

Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı. - Tom closed his diary after writing about that day's events.

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar. - When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.

Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı. - The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
as the result of
sonucunda
a result of
neticesinde as
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
Englisch - Englisch
due to, because of
after
in the wake of
as a result
Consequently; thus; therefore
As a result
thus
as a result
due to that, therefore, accordingly
as a result of

    Silbentrennung

    as a re·sult of

    Türkische aussprache

    äz ı rizʌlt ıv

    Aussprache

    /ˈaz ə rēˈzəlt əv/ /ˈæz ə riːˈzʌlt əv/

    Videos

    ... A visualization that's just a static result of this data ...
    ... Because I had some money as a result of PayPal, ...
Favoriten