angenehm!

listen to the pronunciation of angenehm!
Deutsch - Türkisch
tanıştığımıza memnun oldum!
hoş

Arka planda çalan hoş bir gitar sesi vardı. - Im Hintergrund erklang angenehmes Gitarrenspiel.

uygunca
razı olarak
hoşa
zevk veren
tatlılıkla
(Gramer) hoş, sempatik
hoş, güzel, tatlı, latif
{'angıne: m} hoş, sempatik
(Gramer) (für jdm + A) birsi için, hoş, rahat, sevimli olmak
'angıne: m hoş, sempatik
hoşça
Englisch - Türkisch

Definition von angenehm! im Englisch Türkisch wörterbuch

comfortably
rahatça

Rahatça oturuyor musun? - Are you sitting comfortably?

İnsanlar genelde banliyölerde rahatça yaşamaktadır. - People often live comfortably in the suburbs.

companionable
sokulgan
nice
güzel

Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı. - It must be nice to have friends in high places.

Havanın güzel olacağını umuyorum. - I hope it will be nice.

nice
duyarlı
nice
kötü

Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır. - One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.

O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz. - He is very nice. He never speaks ill of others.

comfortably
z. rahatça
companionable
{s} girişken
companionable
kolayca arkadaş olabilir
companionable
sıcakkanlı
companionable
{s} candan
companionable
{s} sokulgan, cana yakın, yalpak
companionable
{s} arkadaş canlısı
companionable
{s} samimi
companionable
hoş sohbet
nice
cazip
nice
iyice yanmış
nice
nicenessincelik
Deutsch - Englisch
Pleased to meet you
Nice to meet you
nice
pleasantly
companionable
pleasurable
pleasingly
comfortably
pleasant

It was a pleasant day, but there were few people in the park. - Das Wetter war angenehm, aber es waren kaum Menschen im Park.

I was pleasantly surprised. - Ich war angenehm überrascht.

genial
felicitous
bland
soft
commodious
cheerful
comfortable
pleasing
agreeable
make comfortable