Devletlerin çoğu, büyük miktarlarda para borçluydu.
- Many of the states owed large amounts of money.
Erkekler ve kadınlar bir gecede büyük miktarlarda para yaptı.
- Men and women made huge amounts of money overnight.
Senet tutarı 500 dolar.
- The bill amounts to 500 dollars.
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
O miktarın iki katını yemeliler.
- They need to eat double that amount.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
O önemli miktarda bir para.
- It's a substantial amount of money.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Harcadığın toplam para miktarı nedir?
- What is the total amount of money you spent?
Toplam 100 dolara ulaştı.
- The total amounted to 100 dollars.
Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.
- His debts amount to $2,000.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.
- Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.
Gümüş paranın miktarı ne kadar büyük olursa, rüşvet o kadar büyük olur.
- The larger the amount of silver, the larger the amount of corruption.
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.
O, çok miktarda para borçluydu.
- He owed large amounts of money.
Onun borçları 100,000 yene ulaştı.
- His debts amount to 100,000 yen.
It amounts to three dollars and change.
... And particularly these days I spend enormous amounts of time ...
... widest audience, and they'll make small amounts of money in ...