tahakkuklar

listen to the pronunciation of tahakkuklar
Türkisch - Englisch
(Ticaret) amounts recognised
tahakkuk
establishment
tahakkuk
(Ticaret) recognition
Tahakkuk
accrual
tahakkuk
accrue

The interest on his bank account accrued over the years. - Onun banka hesabına yıllardır faiz tahakkuk ettirildi.

tahakkuk
becoming a reality, realization
tahakkuk
realization gerçekleşme
tahakkuk
accrual, accruement (of interest, taxes, etc.); falling due (of a tax), interest
tahakkuk
fruition
Türkisch - Türkisch

Definition von tahakkuklar im Türkisch Türkisch wörterbuch

tahakkuk
Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesi
TAHAKKUK
(Hukuk) Gerçekleştirme; gerçekleşme
TAHAKKUK
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin doğruluğunun meydana çıkması. Gerçekleşmek. Delil ile isbat edilmek. Sabit ve hakikat olduğu aşikâr olmak
tahakkuk
Gerçekleşme
tahakkuk
(Osmanlı Dönemi) delil ile ispat edilme, gerçekleşme
tahakkuklar
Favoriten