One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
- Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
This is a good time to rob the bank.
- Bu, bankayı soymak için iyi bir zaman.
I have to peel the apples.
- Elmaları soymak zorundayım.
Lend me a knife with which to peel this pear.
- Bana bu armutu soymak için bir bıçak ödünç ver.
Tom devised a plan to burglarize Mary's house.
- Tom, Mary'nin evinini soymak için bir plan geliştirdi.