This is a post office and that is a bank.
- Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
This is a house and that is a mosque.
- Bu bir ev, şu ise camidir.
So far, he has been extremely happy.
- O, şu ana kadar oldukça mutlu.
How do you like Texas so far?
- Şu ana kadar Texas'ı nasıl buldunuz?
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
She is content with his present salary.
- O, şu anki maaşından memnun.
Tom currently works for his father's company.
- Tom şu anda babasının şirketi için çalışıyor.
Tom isn't currently working anywhere.
- Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
I'm drinking a beer right now.
- Şu anda bir bira içiyorum.
Tom certainly has had more than one job offer by now.
- Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
Tom is worried because he should have heard from Mary by now.
- Tom şu ana kadar Mary'den bir haber almış olması gerektiği için endişeli.
For some reason the microphone wasn't working until now.
- Bazı nedenlerden dolayı mikrofon şu ana kadar çalışmıyordu.
Sorry, I didn't read your comment until now.
- Üzgünüm, şu ana kadar yorumunuzu okumadım.
Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
- Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
Up to now, how many books do you think you've read?
- Şu ana kadar sence kaç kitap okumuşsundur?
At present, consensus has yet to be reached.
- Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.
I believe Elvis yet lives.
- Elvis'in şu anda yaşadığına inanıyorum.
I was just now thinking about that problem.
- Şu anda o sorun hakkında düşünüyordum.
Tom isn't here just now.
- Tom şu anda burada değil.
I can't answer you here and now.
- Sana burada ve şu anda cevap veremem.
I am content with my current position.
- Şu anki pozisyonumdan memnunum.
I want to quit my current job.
- Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.
Have they found Tom yet?
- Şu ana kadar Tom'u buldular mı?
Bill, did you take Spot for a walk yet?
- Bill, şu ana kadar Spot'u yürüyüşe çıkardın mı?
This was the first Japanese food I had ever tasted.
- Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
All you ever do is nitpick. I wish you could say something more constructive.
- Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.
It is an ancient midden, presently an archaeological treasury.
- Eski bir çöp yığını şu anda arkeolojik bir hazinedir.
I am presently working in the hotel kitchen.
- Ben şu anda otel mutfağında çalışıyorum.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Mt. Asama is now dormant.
- Asama yanardağı şu an hareketsiz.
Our prospects for victory are excellent at the moment.
- Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
Our prospects for victory are excellent at the moment.
- Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
- Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
We have recently discussed this problem.
- Şu sıralar bu problemi tartıştık.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
Many are fed up with their present careers.
- Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.
Tom isn't content with his present salary.
- Tom şu anki maaşından memnun değil.