He baked her a red cake shaped like a heart.
- O, ona bir kalp şeklinde kırmızı bir pasta pişirdi.
The earth is shaped like a sphere.
- Dünya bir küre şeklindedir.
These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
I can't make out these figures.
- Bu şekilleri anlayamam.
It is said that cats can change shape.
- Kedilerin şekil değiştirebildikleri söylenilmektedir.
The old house was in bad shape.
- Eski ev kötü bir şekildeydi.
I formulated it wrongly.
- Onu yanlış şekilde formüle ettim.
A form appeared in the darkness.
- Karanlıkta bir şekil belirdi.
The French croissant is a crescent-shaped pastry.
- Fransız kruvasan bir hilal şeklinde pastadır.
Patterns of married life are changing a lot.
- Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
His face is distorted by pain.
- Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
Mary laid on her bed, crying with her face buried into her pillow.
- Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı.
The refugee crossed the line safely.
- Mülteciler güvenli bir şekilde sınır çizgisini geçtiler.
At the bus stop, people waited in orderly lines, but as soon as the bus pulled up, the line broke up.
- Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.
A wise man would not act in that way.
- Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
There are three types of a solar eclipse: total, partial, and annular.
- Üç tip güneş tutulması vardır: toplam, kısmi ve halka şeklinde.
We have a square table.
- Bizim kare şeklinde bir masamız var.