If all goes smoothly, I can make two or three pieces a day.
- Her şey düzgünce giderse günde iki ya da üç parça yapabilirim.
Mary smoothed down her skirt.
- Meryem eteğini düzeltti.
Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.
- Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
I'm just a plain old office worker.
- Ben sadece düz eski bir ofis çalışanıyım.
Lidia has blonde straight hair.
- Lidia'nın sarı düz saçları var.
I want to go straight.
- Ben düz gitmek istiyorum.
This child believes that the earth is flat.
- Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır.
She got a flat tire on her way home.
- O eve giderken düz bir lastik aldı.
I corrected even the smallest details.
- Ben en küçük ayrıntıları bile düzelttim.
Tom organized the event.
- Tom etkinliği düzenledi.
There is no regular boat service to the island.
- Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.
This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.
- Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
Go along this street and turn right at the bank.
- Bu sokaktan düz git ve bankadan sağa dön.
Cheer up! Everything will soon be all right.
- Neşelen! Her şey yakında düzene girecek.
I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree.
- Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum.
I'm going to raise my English level.
- İngilizce düzeyimi yükselteceğim.
Go straight on, and you will find the store.
- Düz gidin ve mağazayı bulacaksınız.
The plane rose sharply before leveling off as it left the coast.
- Uçak sahilden ayrılırken düz uçuşa geçmeden önce hızla yükseldi.
She lives on another plane of existence.
- O, başka bir varlık düzleminde yaşıyor.
The toilet doesn't flush properly.
- Tuvaletin sifonu düzgün çalışmıyor.
Form a straight line!
- Düz bir sıra oluşturun.
He set the table with cups, saucers, plates and chargers.
- O, masayı fincanlarla, çay bardağı tabaklarıyla, tabaklarla ve büyük düz tabaklarla donattı.
Where are the plates arranged?
- Plakalar nerede düzenlenmiş?