Natto berbat kokuyor, ama lezzetli.
- Natto smells awful, but tastes delicious.
Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
- The sound of an awful scream made him shudder.
Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum.
- I said such horrible things to him. I feel so awful.
Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum.
- I feel awful about what I said.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
- Although natto smells awful, it is delicious.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.