very bad

listen to the pronunciation of very bad
İngilizce - Türkçe
haşat
çok kötü

O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde. - She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.

Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir. - Tom has a very bad reputation around town.

awful
{s} berbat

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something awful.

O şarkıcının berbat bir sesi var. - That singer has an awful voice.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum. - I feel awful about what I said.

Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu? - You look awful. What happened?

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Bugün hava korkunç sıcak. - It's awfully hot today.

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Tom çok yorgun görünüyor. - Tom does seem awfully tired.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Onun konuşması müthiş sıkıcıydı. - His speech got awfully boring.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

awful
sunturlu
İngilizce - İngilizce
very awful, extremely bad
terrible
adjective shit 4
awful

My socks smell awful.

like shit
very bad

    Heceleme

    ve·ry bad

    Türkçe nasıl söylenir

    veri bäd

    Telaffuz

    /ˈverē ˈbad/ /ˈvɛriː ˈbæd/

    Etimoloji

    [ 'ver-E ] (adjective.) 13th century. Middle English verray, verry, from Old French verai, from Vulgar Latin veracus, alteration of Latin verac-, verax truthful, from verus true; akin to Old English w[AE]r true, Old High German wAra trust, care, Greek Era favor.

    Videolar

    ... of California in a very bad mood.  This is the Terminator robot.  And how did the Terminator ...
    ... They're very bad in the area of judgment, human thinking, ...